Erken çocukluk dönemi, çocuğun kişisel, sosyal, zihinsel ve duygusal gelişiminin temelini oluşturduğu önemli bir dönemdir. Müzik, erken çocukluk döneminde çocukların duygusal, sosyal, bilişsel ve motor becerilerinin gelişiminde önemli bir rol oynayabilir.
Müzik temelli etkileşim, müzikal aktivitelerin kullanıldığı, çocukların keşfetme, deneyimleme ve yaratıcılık geliştirdiği, ayrıca yetişkinlerle etkileşim kurarak duygusal ve sosyal bağlar kurdukları bir süreçtir. Müzik temelli etkileşim, çocukların müzikal öğrenmelerini destekleyerek, özgüvenlerini artırarak, dil becerilerini geliştirerek, öğrenme isteklerini artırarak, sosyal becerilerini geliştirerek ve duygusal ifadelerini destekleyerek erken çocukluk dönemi gelişimlerine katkıda bulunur.
Müzik terapisi ise, müzikal aktivitelerin kullanılarak terapötik hedeflerin elde edilmesi amacıyla yapılan bir terapi yöntemidir. Müzik terapisi, özellikle otizm, Down sendromu, işitme kaybı, dil ve konuşma bozuklukları, davranış sorunları, anksiyete gibi çeşitli sorunları olan çocuklarda kullanılmaktadır.
Müzik terapisi, çocukların duygusal ifade etme becerilerini, sosyal becerilerini, özgüvenlerini, dikkatlerini, dil becerilerini ve motor becerilerini geliştirerek, çocukların yaşam kalitesini artırmayı hedefler.
Erken çocukluk döneminde müzik temelli etkileşim ve müzik terapisi, çocukların gelişimini destekleyen ve geliştirici bir etkiye sahip olan yöntemlerdir. Müzik, çocukların duygusal ve sosyal bağlar kurmalarını sağlayan, yaratıcılıklarını geliştiren ve öğrenme isteklerini artıran bir araçtır.
Bu nedenle, müzik temelli etkileşim ve müzik terapisi, erken çocukluk dönemi çocuklarının gelişimine katkıda bulunabilecek önemli araçlar arasında yer almaktadır.